GÖZ TEMBELLİĞİ VE TEDAVİSİ

Bu makale Op. Dr. Hüseyin ACAR tarafından göz tembelliği bulunan hastaları ve onların yakınlarını hastalık ve tedavi yöntemleri ile ilgili olarak genel anlamda bilgilendirmek amacıyla kaleme alınmıştır. Konuyla iligili spesifik bilgi edinebilmek ancak kendisinin veya bu konuda uzman birisinin hastayı muayene etmesi ile mümkün olabilir.


GİRİŞ

Göz tembelliği ve tedavisini anlayabilmek için öncelikle gözlerimizin yapısı ve görme sistemimizin nasıl çalıştığı ile ilgili biraz bilgi sahibi olmak gerekir. Gözlerimiz kendisine gelen ışığı algılar ve bunu görme siniri aracılığıyla beyindeki görme merkezlerine iletir. Beynimizde iki ayrı görme merkezi vardır, her iki gözümüzden gelen görüntüler bu merkezlere iletildikten sonra birleştirilerek tek bir görüntü elde edilir. Görüntülerin birleştirilebilmesi için aynı netlikte ve aynı objeye ait olması gerekir. Bunun sağlanabilmesi için de gözlerimizin aynı nesneye bakması ve o nesneyi aynı netlikte algılayabilmesi şarttır.


Şekil 1: Gözümüzün temel görevi kendisine gelen ışığı görme merkezi üzerine odaklamak ve burada oluşan görüntüyü görme siniri aracılığıyla beynimizdeki görme merkezlerine aktarmaktır. 


GÖZ TEMBELLİĞİ NEDİR ?

Gözümüzde, görme yollarımızda veya beynimizde tespit edilebilen bir bozukluk olmamasına rağmen bir gözümüzün veya her iki gözümüzün  beklenenden az görmesidir. Göz tembelliğinin esas nedeni çocukluğumuzda görme merkezlerine uygun uyarı gitmemesi nedeniyle görme merkezlerinin tam olarak gelişememesidir. Doğduğumuzda görme sistemimiz gelişimini henüz tamamlamamıştır. Gelişim süreci genellikle 7-8 yaşına kadar devam eder. Bu süreçte meydana gelebilecek aksaklıklar sistemin gelişimini sekteye uğratır.


GÖZ TEMBELLİĞİNİN NEDENLERİ NELERDİR ?

Göz tembelliğinin nedenlerini başlıca 3 grupta toplayabiliriz.

a. Kırma kusurlarına bağlı olanlar: Miyop, astigmat ve hipermetropa bağlı olarak meydana gelen göz tembellikleri bu grupta yer alır. Normalde gözümüz bir noktaya kadar olan kırma kusurlarını telafi eder. Belli bir düzeyin üzerindeki kusurları ise telafi edilemez. Böyle bir durum gelişme çağındaki çocuklarda (kabaca 0-7 yaş arası ) ortaya çıkarsa görme sisteminin gelişimi bozularak bir gözümüzde veya her ikisinde göz tembelliği ortaya çıkar.

Şekil 2: Gözümüzün kendisine gelen ışığı sinir tabakası üzerinde odaklayamaması sonucu kırma kusurları ortaya çıkar. Kırma kusuru belli bir düzeyin üzerinde ise gözümüz beynimizdeki görme merkezlerine net görüntü gönderemez ve bunun sonucu olarak gelişim çağındaki çocuklarda göz tembelliği ortaya çıkar. 

b. Şaşılığa bağlı olanlar: Bu durumda her iki göz değişik yönlere baktığından görme merkezlerinde farklı görüntüler oluşur. Beyin görüntülerden birisini yok sayarak yoluna tek göz ile devam eder ve diğer gözde tembellik meydana gelir.

Şekil 3: Şaşılığı olan çocuklarda göz farklı noktalara baktığından her iki gözde farklı görüntüler oluşur. Bunun sonucu olarak beynimizdeki görme merkezlerine farklı görüntüler gider ve bunlar aynı olmadığı için birleştirilemezler. Beyin bu durumun üstesinden gelebilmek için bir gözden gelen görüntüyü yok sayar. Sonuç olarak görüntünün yok sayıldığı gözde tembellik gelişir.

c. Göz kapağı düşüklüğüne bağlı olanlar: Bu gruptaki hastalarda görme merkezine uyarı gitmediği için görme istenilen düzeyde gelişemez ve sonuçta göz tembelliği meydana gelir.


GÖZ TEMBELLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Çocuklardaki görme gereksinimi genellikle yakın çevresi ile sınırlıdır. Tembellik durumunda bile çoğu zaman çocukların ihtiyaçlarını sağlayacak kadar görmeleri mevcuttur. Bu nedenle aileler kırma kusurlarına bağlı göz tembelliğini fark edemezler çünkü ortada onların dikkatini çekebilecek anormal bir durum yoktur. Şaşılığa ve kapak düşüklüğüne bağlı göz tembelliğinde ise hekime genellikle esas şikayet için gelindiğinden dolayı eğer tembellik mevcut ise bile bu hekim tarafından tespit edilir. Kısacası göz tembelliğinin bir belirtisi yoktur, bu nedenle özellikle çocuklarda belirili aralıklarla göz muayenesi büyük önem taşır.


 GÖZ TEMBELLİĞİNİN TANISI NASIL KONUR ?

Göz tembelliğinin tanısı görme keskinliğinin ölçülmesi ile konulur. Erken dönemdeki çocuklarda görme keskinliğini tespit etmek kolay değildir. Bununla birlikte bu dönemdeki çocuklarda hekime yardımcı olan bazı ip uçları mevcuttur. Örneğin kırma kusurunun yüksek olması, her iki göz arasında normalden fazla kırma kusuru farkı bulunması, kaymanın tek gözde olması gibi faktörler göz tembelliğinin tanısında önemli bilgiler verir.


GÖZ TEMBELLİĞİ NASIL TEDAVİ EDİLİR ?

Göz tembelliğinin tedavisinde iki aşama mevcuttur. Birincisi nedenin ortadan kaldırılması, ikincisi ise  tembel gözün çalıştırılmasıdır.

a. Kırma kusuruna bağlı göz tembelliğinin tedavisi: Miyop, hipermetrop ve astigmatı bulunan hastalarda öncelikle gözlükle bu durum düzeltilir. Sadece gözlük takmak bile göz tembelliğinde belirgin düzelme sağlayabilir. Gözlük verdikten sonra bazı doktorlar hemen kapama tedavisine başlarlarken bazıları ise gözlüğün görme keskinliğini arttırıcı etkisi bittikten sonra kapama tedavisine başlarlar.

b. Şaşılığa bağlı göz tembelliğinin tedavisi: Şaşılık hastalığında genellikle önce göz tembelliği tedavi edilir, sonrasında ameliyata karar verir. Bunun nedeni tembel gözün görme keskinliğindeki artışın ameliyat sonucu üzerine pozitif etki yapmasıdır. Bazı durumlarda ise tembelliğin düzelmesi beklenmeden de ameliyat yapılması gerekebilir.

c. Göz kapağı düşüklüğüne bağlı göz tembelliğinin tedavisi: Bu durumda öncelikle kapak ameliyatı yapılır, sonrasında kapama tedavisi uygulanır.

Göz tembelliği tedavisinde esas neden ortadan kaldırıldıktan sonra sıra tembel gözün görme seviyesini arttırmak için yapılacak işlere gelir. Tembel gözün çalıştırılması için çeşitli yöntem ve cihazlar mevcuttur fakat geleneksel yöntem iyi gören gözün kapatılmasıdır. Kapama tedavisinde amaç beynin görme seviyesi az olan gözü kullanarak onun görme düzeyini yükseltmesini sağlamaktır. Kapama tedavisinin bazı özellikleri vardır ve bunların göz önünde bulundurulması önemlidir.

Kapama tedavisinin başarısında en önemli faktör yaştır. Tedavi ne kadar erken uygulanırsa o kadar etkilidir. Çocuklar ile iletişim kurmanın ideal düzeyde sağlanabildiği 3-4 yaş arası özellikle önemlidir. Bununla birlikte 7-8 yaşına kadar etkin olarak tedavi mümkündür. Bazı araştırmalar kapama tedavisinin bu yaş grubundan sonra da etkili  olabileceğini göstermiş olsa da bu ihtimal sadece çok az hasta için geçerlidir.

Kapama tedavisinin süresi ve uygulama zamanı genellikle hastanın yaşına ve tembelliğin şiddetine göre belirlenir.

Kapama tedavisi sırasında iyi gören gözde tembellik oluşturmamak için onun da yakından takibi gereklidir.

Göz tembelliği tam olarak tedavi edildikten sonra bile hastalığın belirli aralıklarla takip edilmesi gerekir. Bunun nedeni hastalığın tekrarlama ihtimalidir.


ÖZETLEMEK GEREKİRSE; 

Görme duyumuz doğum anında henüz gelişimini tamamlamamıştır. Özellikle hayatın ilk 6-7 yıllık dönemi görme sistemimizin gelişimi açısından çok önemlidir. Bu süreçte beynimizdeki görme merkezlerinin maksimum kapasiteye ulaşabilmesi için gözlerimizin bu merkezlere net ve aynı cisimlere ait görüntüler göndermesi gerekir. Gözlerimiz bir nedenden dolayı görevini yerine getiremez ise beynimizdeki görme merkezlerinin gelişimi sekteye uğrar ve göz tembelliği oluşur. Göz tembelliği görme sisteminin gelişim süreci esnasında tespit edilebilirse tedavi edilebilir fakat bu dönemden sonra tedavi edilmesi pek mümkün değildir. Bu nedenle şikayeti olsun veya olmasın tüm çocukların en azından 3-4 yaş arasında mutlaka bir göz doktoru tarafından muayene edilmeleri çok önemlidir.